“PABUCU DAMA ATILMAK”

‘Kendinden üstün veya daha çok değer verilen birinin gelmesi ile gözden düşmek, itibarı kalmamak’ anlamına gelen ‘pabucu dama atılmak’ deyiminin de bir hikâyesi vardır. Bu hikâyede de, müşterisine hileli pabuç satan ahî ayakkabı ustasının meslekten kovulmasını, hikâye etmektedir.

Hikâye şöyledir: Ayakkabıcının birisi hileli ve adi ayakkabı üretirmiş. Müşterinin birisi, bu ayakkabı ustasından bir çift ayakkabı almış. Bir yıl giymesi gereken ayakkabı, bir ay içerisinde bozulmuş ve yırtılmış.

Müşteri, bozulan ve yırtılan ayakkabıyı yanına almış. Şikâyete etmek için, o şehrin Ahî teşkilatına gitmiş. Teşkilatın yöneticisi olan Ahî Baba’ya durumu anlatmış ve şikâyetçi olduğunu bildirmiş.

Ahî Baba da, şikâyet konusu ayakkabıyı ve ustanın dükkânında ürettiği ayakkabıları bilirkişilere inceletmiş. Ayakkabı ustasının bilerek, adi ve hatalı ayakkabı ürettiğini tespit etmiş. Bunun üzerine şikâyetçi müşteriye yeni bir çift ayakkabı verilmiş.

Ahi Baba, Ahî teşkilatının yönetim kurulu üyeleri ile birlikte ayakkabı ustasının dükkânına gitmiş. Bilerek hatalı mal ürettiği ve bundan dolayı cezalandırılacağını, yüzüne karşı söylemiş. Hatalı ürettiği ayakkabının tekini, işyerinin ‘damına’, yani çatısına atmış. Sonra dükkânı kapatmış ve ayakkabının diğer tekini de kapıya çiviyle çaktırmış.

Ayakkabının dama atılması ve kapıya çivilenmesi, dükkânın kapatıldığı ve mühürlendiği anlamına geliyormuş. Ve bir esnafın ‘pabucunun dama atılması’ demek, o ustanın ticarî itibarının kalmadığı anlamına gelirmiş. Bir daha dükkân açamaz ve Ahî teşkilatına giremez demekmiş.

Bu hikâyeden sonra Anadolu’da ‘pabucu dama atılmak’ deyimi kullanılır hale gelmiş.

İbrahim Afatoğlu

01.10.2023