On bir ayın sultanı Ramazan geldi. Herkes için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Dünkü yazımda Köyiçi’nde yıkılan havuzla birlikte son 60 yılda yitirdiğimiz yapılardan söz etmiştim.
Gazete, Ramazan nedeniyle erken dizgiye giriyor, tam bu sırada havuzla ilgili bir son dakika haberi geldi. Kaldırılmadığını eleştirdiğim kayalar, tuğlalar, işlemeli elektrik direkleri kaldırıldı diye… Akşam Köyiçi’ne geldiğimde haberin eksiğiyle fazlasıyla doğru olduğunu gördüm. Bu ara yorgancının önünde karşılaştığım çakal, tilki ve baykuş tipli üç kişinin havuzla ilgili tartışmasına tanık oldum. Özetliyorum; dördüncü bir şahıs daha vardı; onunda adı gökyeşil. o en son konuştu pir konuştu…
Baykuş: Bu havuzun proje müellifi ile dönemin belediye başkanının görüşü alınmalı, gönlü hoş edilmeliydi… Nerde vefa? (küme düşen değil).
Çakal: Aynı fikirdeyim. Ben bas bas bağırdım eski havuz yıkılmasın diye’…
Tilki: Gelen ağam giden paşam.
Baykuş: Burası sit alanı. Bu proje anıtlardan onay aldı mı? Memleket pazıl mı, 52 kâğıdı mı?’
Çakal: Baykuş doğru söylüyor. Ben bas bas bağırdım. Bankamatik’i koyarken olmaz diye.
Tilki: Ben projeyi gördüm. Büyüklerimiz ‘yaş yere yatmazlar’ pardon encümen, mencümen kararı vardır. Bilakis…
Baykuş: Bir cadde, bir sokak geometrisi vardır… Kaldırım, yol, havuz, yeşil alan ölçeğe göre düzenlenir. Karabaltacılık bunun adı!
Çakal: Ben 5 metre kaldırım olmaz diye bas bas bağırdım, pantalonumun içindeki şeyimi yırttım. Bu birilerine (kaş-göz ile bir yapıyı gösterir) peşkeş ve gıyak çekmek için yapıldı. Görünen köy karga istemez.
Tilki: Biraz geniş oldu emme havuz güçülecek, yollar büyüyecek o zaman kaldırım göze batmaz. Eskisinden daha güzel olacak.
Gökyeşil: Bu üç mevaşinin dedüğünden bir şey anladıysam (mübarek günde ağzım bağlı) Arap olayım. Evvelsi gün bunlar başkan beğ çok güzel oluyor deyenlerdi. Bugün ateş püskürüyorlar. Yeni havuz procesine herkesten çok bunlar okey verdi. Meydan iyi de olsa kötü de olsa fatura garibim mamdiye kesilecek.
Köyiçi gerçekten Nuh’un Gemisi gibi. Nerde yırtıcı mevaşi varsa Köyiçi’nde… Sülün, gövercin, kanarya, saka ve kuş olarak bendenize laf düşmüyor. Bize bu gemide yer yok.’
Aytekin Kuş
2011