Bu sıralar Mescit Sokağı’nda yürüdünüz mü? Aman Allah’ım bir güzel rayiha… Sokak lavantacı dükkânı gibi hoş kokular sarmalında… Sağıma soluma bakıyorum, selvi ağacı böyle kokmaz narçiçeği de. Hanımeline de benzemiyor. Sonunda kaynağı buldum.
Eski sahibi Hacıgümüşler / Kuşgözler olan; son sahibi Çiftlikli merhum Burhan (Tüfekçi) ağabeyimizin damadı Gümüş komşumuz Kahveci Ahmet Gürer’in torunu İsmet Gürer dostumun restoresini sürdürdüğü evin bahçesindeki iğde ağacı… Böyle bir kokuyu milyarlar versen oluşturamazsın. Resmen sokak duman altı olmuş durumda. Tanrı vergisi, kıymetini bilmek gerek. Diken, büyüten ve koruyan (sulayan / budayan) herkimse eline sağlık…
Bu sokak sakinleri böyle bir ortak değere gözleri gibi bakmak, yenilerini yetiştirmek zorundadırlar. Hiç ayırdına varamadığımız bu olgu ehlinin elinde park bahçe olarak işlevlendiriliyor. Bu bağlamda benim gibi düşünen Çeşmeli Konak’ın sahibi Birol Şengün kardeşimi de anmadan geçemiyorum. Bütün dünyayı görmüş olmasıyla birlikte çevreci duyarlılığı Birol’un entelektüele birikimlerinden biridir. Nitekim Gümüş’te Motorcu’nun bahçesini benzer şekilde düzenlemektedir.
Baba dostu İsmet / Her kula nasip olmaz böyle kısmet / Konağa isim olarak yoksa bir niyet / İğdeli Konak ismi şayestedir İsmet…
Bu arada Pramit Şehir’de Japon Evi’nin önüne dikilmiş bulunuyor. Düşünce ve önerime değer veren şehreminlerimiz Halil Aydın ve Dr. Necdet Aksoy’a şükranlarımı sunuyorum.
Not: Safranbolu’nun eski yunma (derelerde yıkanma) yerlerinden Daşkapan’ı atladığımı belirten dikkatli ve kulağı kesik okuyucularıma katkıları için teşekkür ederim.
Aytekin Kuş
2011