Mahalle geleneksel yaşamın soyut (elle tutulamayan) somut (gözle görülen) unsurları ile toplumumuzun belleğini orada yaşayanlarında en alt kimliklerini yansıtır.
Ortak yaşam alanları olan cami, okul, kahve, çeşme, köprü, oyun alanı, futbol takımı gibi oluşumlar aynı mahalleli olmak adına bazı kazanımların, yaşanmışlıkların gerçekleştiği yerlerdir. Bazen birden fazla mahalleden oluşan semt ise mahallenin daha büyük ve geniş boyutudur. Genellikle semt kimliği mahallelilerin daha çok yeğledikleri bir üst kimliktir.
Şimdi mahalle ve semt kavramı, apartman, küme, site evler gibi noktasal tanımlamalarla kendi kendini sınırlandırmıştır. Böylece ortak anı birliktelikden fazlaca söz edilemez olmuştur.
Oysaki mahalle ve semtlerde o kadar çok anı ve birliktelik vardır ki anlatmakla bitmez tükenmez… Örneğin Ramazanlarda albayrak geleneği…
Her Ramazanın ortasından sonra mahallenin çocukları kendi mahallelerinden dışarı çıkmamak koşuluyla ‘albayrak’ yaparak bahşiş toplarlardı. Burada bir önder olur, omzunda heybesiyle kapı kapı toplanan bahşişi daha sonra herkese eşit olarak paylaştırırdı. Genellikle bahşiş olarak mevsimine göre tavşut ‘elma kurusu’, ‘kiren kurusu’ (kızılcık), pestil, dut kurusu, kabuklu ya da iç ceviz, elma, armut, ayva ya da bir miktar bozuk para verilirdi… Nadir olarak ta bahşiş istenen evin albayrakçılara gıcık olan çocuğu ya da aile bireylerinden birisi mani bitmeden maşrapa ile su dökerdi. Bunun içinde önlem olarak albayrakçılar ellerinde bir sopaya takılmış gabalak yaprağı bulundururlardı. Çoğu kez kapıdan bu nedenle biraz açıkta mevzi alınırdı. Çocuklar kapı önlerinde şu maniyi bağırarak iki kez söylerlerdi:
‘Albayrak ırmazan
Hoş bayram ramazan
Aşağı Çarşı çamur olmuş
Paklavılar hamur olmuş
Paklavanın içi şeker
Davulcunun g.tü şişer
Höl höle möl möl
Höl höle möl möl
Başiş – başiş
Kömürlükte kömür
Hanımlara ömür
Hanım camdan bakıyor
Bize başiş atıyor.
Höl höle möl möl
Höl höle möl möl
Başiş – başiş
Başiş vermeyene bir şiş…’
Şimdi duyuyorum ki ilçemizin çocukları böyle güzel gelenekleri yaşatacaklarına, Erkan Yolaç’a özendirilerek ‘evet-hayır’ oynattırılıyorlarmış. Üzüldüm…
Yerel yönetimimiz geleneksel Safranbolu Ramazan eğlencelerine ilişkin soyut ve somut mirasımızı yaşatmalı; çocukları referandum için ayrıştırmamalıdır. Ramazan birlik ve beraberlik günleridir. Böyle güzel günlerde herkesin hayırlara vesile olması gerekir.
Aytekin Kuş
2011