HAVUZBAŞINDA HURMA

Geçenlerde yaşı 70, işi bitmemiş İsmet Paşa’cılar ‘çivileme’ yapmak istiyoruz deyince aracılık yapmam gerekti. Elçiye zeval olmaz.

Eskiden İsmet Paşa Florya’da deniz mevsimini ünlü ‘çivilemesi’ (ayaküstü denize atlamak) ile açardı. Çok eksantrik askılı bir mayosu vardı Safranbolu’dan ise ‘Çağlayan, Yıldırım, Değirmenönü, Tavukyudan, Kömüşyudan, Fesleğen ve Karakazan’ herkes için açık plaj işlevi görürdü. Köpekyüzgücü, kulaç bilinen iki stildi.

Mayo, şort nerede; kaput bezinden dizaltı beyaz don kafa yarar göz çıkartırdı. Sıkması, kuruması da bir âlemdi. Pantolonun egzoz tarafı ile ağ yeri alametifarika gibi yaşarır, bir günde ancak kururdu.

Yanı başımızdaki Karabük’te Havuzlu Bahçe İstanbul’un Florya, Kanarya, Büyükdere, Fenerbahçe’si, Moda’sı ne ise o düzeydeydi. Tramplen, soyunma ve duş kabinleri açısından. Havuzda beyaz donla yüzmek olası değildi. Sanki bozkırda bir vaha…

Yıllar sonra ilçemizde Havuzlu Park açıldı. Sevindik; Karabük gibi oluyoruz diye. Sonra bir sandal faciası, sonra ilaçlama, hijyen, kuş gribi, Asya gribi derken havuz oldu non stop. Havuzun adeta suyu çekildi.

Duyum o ki Havuzlu Park bu yıl hizmete girecek; ortalık şenlenecek… Ya tersi olursa. Duygularımız, düşüncelerimiz, beklentilerimiz kafa üstü havuz betonuna çakılırsa… Askılı pantolona devam. 70’lik balinalar. Deniz yok, havuz yok, sıcak çok. Çare rahmetli Hasan Tok.

Aytekin Kuş

2010