HAMAMLAR BU SENE TAMAM

İlçemizde on bir yıldan bu yana düzenlenen Altın Safran Belgesel Film Festivali’nin ana vurgusu ‘Kültürel Miras ve Korumacılık’ üzerinedir. Bu festivallerde kültürel mirasa yönelik akademik içerikli sunumlar ve Safranbolu’ya özgü olmayan konular yer aldığından sınırlı sayıda hemşerimizin katılımıyla yapılmaktadır.

Oysaki ilçemizde belgelenmesi gereken birbirinden ilginç tarihi, mimari ve sosyal yapı ile ilgili soyut ve somut özneler vardır.

Bu yıl ‘Hamam Kültürü’ temasının işlenecek olması çok yerinde bir konu başlığıdır. Böylece yıllardan beri söylemde kalan beklentiler güncellenecektir. Bu başlık altında hamamlara ilişkin fiziki belgeleme, sözlü tarih çalışması, hamam yaşamından soyut ve somut yansımalar, bu tarihi yapıların geri kazanımı, suyolları ve kaynaklarının saptanması gibi olgular araştırılacak ve hamam kültürü kalıcı yayınlarla geçmişten geleceğe taşınabilecektir.

İlçemizde Eski Hamam, Yeni Hamam, Dere Hamamı, Çiçek Hamamı, Gümüş Hamamı, Gevur Hamamları (1-2), Bağlarbaşı Hamamı, Yazıköy Hamamı, Yörük Hamamı ve yıkılan 69. Alay Hamamı ile özel kişilere ait hamamları içerecek bu çalışmada Safranbolu su kültürünün çok ilginç yanları ortaya da çıkacaktır.

Anı yazmak, araştırma yapmak, fotoğraf çekmek, sözlü tarih çalışması gibi her girişim unutulmaya yüz tutan bilgi ve belgelerin gerçek değerine kavuşmasına yol açmaktadır.

Festival organizasyon komitesi üyesi olarak böyle önemli bir temayı gündeme getiren Sayın Başkanımıza elimden geldiğince yardımcı olmak istiyorum. Hamamlar, mahalle ve semt oluşumunun cami, mescit, kahve, okul, oyun alanı, fırın, bakkal ve futbol takımı gibi, temel öğelerinden biridir. Anılarla değil, anılarımızın esin kaynağı mekânların varlığı ile yaşamamızı sürdürmek ‘Korumacılık’ anlayışının gereğidir. Özellikle her yıl değişik sanatçının sahne aldığı eğlence programları kültürel miras ve korumacılık konusundan daha çok izlenmekte ve ilgi çekmektedir. Mali yönü de bir hayli kabarıktır. Eğlenceye ayrılan büyük kaynağın bu yıl hamamların röleve çalışmalarında kullanılması daha kalıcı bir korumacılık biçimidir.

Yıllardan beri onarılmayı bekleyen Değirmenbaşı’nda özel mülkiyete tabi olan Emirhocazade Ahmet Beyler Evi’nin bahçesindeki hamam ile Şehirde Çiçekler Bahçesi’ndeki aynı isimli hamamın yazgısı belki bu yılki festivalde değişecektir. Beklentimiz festivallerin Safranbolu’daki kültürel miras ve korumacılık üzerine yoğunlaşması; kaynakların verimli kullanılması ve geleceğe somut bir iz taşınabilmesidir.

Aytekin Kuş

2012