HAMAM VE TOKMAK

Festivale bir gün kaldı, ortalık süt liman. Kortejin başlangıç yeri Köyiçi Meydanı toz duman. Havuz şimdilik bir düş ve natamam. On birinci fotoğraf yarışması sonuçlandı. Seçici kurul işini yaptı. Kayırma yok her zaman.

Bu yıl festivalin ana teması Safranbolu’da hamam. Ancak hamam bu işe ne kadar uygun ona kesinlikle karışmam…

Geleneksel bir Türk hamamının vazgeçilmezleri vardır. Örneğin: soğukluk, sıcaklık, açık-kapalı peyke ve meşin kaplı sediri, külhan; usturalık, sıcak halvet, filgözü, göbek taşı, takunya, peştamal, çıkma, Hacı Şakir sabunu, tellak, natır, hamamcı, kese-ilif, sık ve seyrek tarak, kurna, sıcak su ve soğuk su filkesi, hamam tası, neme ıygun elektrik lambası, çıkmanın asıldığı ip ve hamamın en güzel enstrümanı tokmağı…

Bunların tümü nostaljinin vazgeçilemez aşamalarıdır. Birinin eksikliği kafanın tasını attırır…

Kapı tokmağı, hamamda yıkananın bilincinin açık olduğunun göstergesidir. Yemeğin tadı tuzu gibidir.

Takunya, bir bakıma at arabasındaki köstek, taşıtlarda zincir ve emniyet kemeri gibidir. Hamam içinde kayıp düşme, bir tarafı kırma tehlikesinin en yalın ve akılcı çözümüdür.

Sıcak halvet, vücudun içten tepserme dıştan terleme işlevinin dışa vurum yeridir. Bunlar hamamın olmazsa olmazlarıdır.

Hamamla ilgili özdeyişler, uyarıcı sözler bu ögeler yok olursa belleklerden silinir ve soyut miras böylece sıfırlanır. Nereden nereye geldik.

Eskiden:

Hamamda tokmak, takunya, gurna

Düğünde mum, Kâbe, kına

Şenliklerde köçek, davul, zurna

Törende bando olurdu.

Şimdi festivalde trişkadan Rambo. Safranbolu’da yeni zaman eski zamanı aratıyor. Bilmem anlatabildim mi?

Aytekin Kuş

2013