GAMSIZ BELGESEL

Gamsız’a (Cemal Akdik) ilişkin yazı duygusal bir esinti oluşturdu. Kendisi daha geniş çapta anımsandı. Bu iklim daha da büyüyecek gibi. ‘Hafıza-ı beşer nisyan ile maluldür’ özdeyişi özetle insan belleğinin unutmakla yükümlü olduğunu vurgular.

Bu nedenle herhangi bir konuya ilgiyi sürekli ve kalıcı kılmanın tek koşulu ‘söz uçar yazı kalır’ gerçeği doğrultusunda bir sözlü tarih çalışmasıdır. Gamsız’ın yaşamının kayıt altına alınması zorunludur. Bu kitap ya da belgesel olarak hazırlanabilir. Sonuçta anı yazmak, belgesel çekmek Azrail’den pişti almak gibi bir şeydir.

Yazının bir yerinde Gamsız’ın futbola yatkınlığını betimlerken ‘Gamsız’ lakaplı, orta boylu, kırmızı yüzlü; futbol topunu bomba diye karakola, kabak diye eve getirecek bir sempatik adam, bu takımın başkanı, antrenörü, malzemecisi, sonuçta her şeyiydi şeklindeki bu tümcede kırmızı yüzlü sözcüklerinden sonra ‘ahvaline göre’ demem gerekiyordu. Hoş görmesini diliyorum. Gamsız her şeyiyle adamın hası, erdemli olmanın, insan sevgisinin ve başarının sakin örneğidir. Onu bu nedenle yeni nesile yazılı ve sözlü şekilde tanıtmalıyız. Adı ve sanı bile yaşamla ne kadar huzurlu ve uyumlu…

Konuyu daha da netleştirmek için bu kitap ya da belgesel çalışmalarına katkı, katılım ve destek sağlamada hazırım. Öncelikle Semih Gülen kardeşimi bu iş için işaret ediyorum. İsterse bal gibi başarır. Ona rahmetli Fulli’nin oğlunu gazetede acılı döneminde nasıl mutlu edip, yaşama bağladığımızı anımsatmak istiyorum. İnsanlar iyi anılmaktan ve unutulmamaktan hoşnut kalıyorlar. Çünkü gözden ırak olan gönülden de ırak oluyor. Karabük’te futbol denince ilk akla gelen Semih Gülen olduğu için bu işi başaracağımızı sanıyorum. Sana güveniyorum Gülen.

Gamsız’ın gamsızlığını belgeleyelim…

Aytekin Kuş

2013