Yaş kemale erince artık anılarla yatar kalkar ve yaşar duruma düştük. Çünkü az insanın yaşadığı bir kentte kalabalık aile düzeni içinde mutluluğun tadını anlatmak olası değildir. Büyükanne, büyükbaba, anne, baba; amca, yenge ve evin çocukları…
Dışarı çıktığımızda herkes birbirini tanır, hal hatır sorar; önyargısız iyilikler, başarılar ve sağlıklar dileyen güzel insanlar arasında keyifli yaşardık. Şimdi hızlı ve çarpık yapılaşma insanı bir hoş etti. Mevsimsel alışkanlıklar yerine tek düze bir yaşam sarmalındayız. Bu sıcak günlerin en rahat geçirilebileceği yer hiç kuşku yok ki Yeşil Bağlar’dır.
Nostalji yapmak için Değirmenbaşı, Köyiçi, Kavaklar ve Aslanları şöyle bir dolaştım. Köyiçi meydan düzenlenmesi nedeniyle şimdilik toz duman içinde. Safir Konak’ın bahçesi çölde bir vaha gibi yemyeşil. Değirmenbaşı’nda Bulak Suyu akarsa serinlik insanı mest ediyor. Asmazlar Bağ Evi’nin önündeki üç koldan akan sular bahçelerimize bereket taşıyor.
Kavaklar Kahvesi günümüzde taşıt trafiğinin ezip geçtiği; kızların tavla oynadığı eksantrik bir değişim içinde. Kızların birbirine ‘Pencüse, severler güzeli gencüse’ sözcüklerine acı tebessümden başka verebilecek yanıtım yok. Devir değişti.
Aslanlar, bir zamanların en hareketli semti… Şimdi gündüzleri sessiz; geceleri gürültüsü, şamatası ve çığlık atılan lunaparkı ile yaramaz çocuklar gibi çekilmiyor. Kırkıcı’nın Kahvesi fıstık gibi. Bakkal İsmail Ağbi ve Didi Muzaffer bu semtin her şeyi.
Nerede eski Halkevi binası, top sahası, Belediye Lokali. İkisinin yerinde yeller esiyor. Belediye Lokali terk edilmiş ve sur gibi duvarlar içinde tutsak. Yeşil bahçesi bakımsız. En şık spor giysilerle gündüz bahçesinde oturup briç oynadığımız; hava serinliğinde kıran kırana maç yaptığımız top sahası ve yaz akşamlarını anımsadıkça kendimden geçiyorum… Bu lokali gördükçe içi acıyanlar vardır elbet. Ağustos böceği gibi her şey ağzımızda. Cır cır ötüyoruz. Yazık ediyoruz Belediye Lokali’ne. Bu yaz da gelip geçiyor.
Belediye Lokali’nin yazgısı için aramızda şakadan bir referandum yapalım mı? Böyle kalmasını isteyen ‘EVET’, değişmesini isteyen ‘HAYIR’ desin… Ben en çok Belediye Meclisi üyelerinin tercihinin ne olacağını merak ediyorum.
Aytekin Kuş
2010